Geçtiğimiz hafta CHP Bolu Belediye Meclis’i üyesi Cumhur Badankcıoğlunun ‘Yaylanın Koyunu, Sonra Çıkar Oyunu‘ başlıklı yazısını sizler değerli okurlarımızla paylaşmıştık.
Cumhur Bandakcıoğlu konu ile ilgili bugün sosyal medya hesabından bir bilgilendirme yayınlandı. Bilgilendirmede;
“31 Ocak 2021 tarihinde yazmış olduğum ‘Yaylanın Koyunu, Sonra Çıkar Oyunu’ başlıklı yazımda, 29.01.2021 Tarihli Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde Bolu’yu ilgilendiren üç önemli başlığın olduğunu ve bu konuda kamuoyunun bir açıklama beklediğini dile getirmiştim. Soruyu yönelttiğim makamlardan, İl Genel Meclisi Başkanımız Sn. Yaşar Yüceer, şahsımı arayarak kısa bir bilgilendirme yaptı. Sn. Yüceer 2013 yılında yapılan düzenlemeyle, 5 evin altında yayla evine sahip olan ve kullanılmayan yaylaların, yayla statülülerinin kaldırıldığını ve orman arazisi olarak tescillendiğini belirtti. Bu yerlerle ilgili herhangi bir imara açılma gibi bir durumun ve planın olmadığının altını çizdi. Kendisinin bu hassa davranışı ve nezaketi için teşekkür ederim. Saygılarımla.” açıklaması yaparken Cumhur Bandakcıoğlu olaylara siyasi değil Bolu yararına baktığını bir kez daha göstermiş oldu.
31 Ocak 2021 Tarihli Haberimiz
Yaylanın Koyunu, Sonra Çıkar Oyunu!
Memleketin kronik sorunlarından bir tanesidir yaylalar. At Yaylası meselesi hafif hafif soğumaya başlarken. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Bolu ‘muzunda iki yaylası imara açılıyor haberleri gündeme düştü. Mudurnu’ya bağlı, Göllü Ören ve Yaylabeli yaylaları!
Mudurnu gerek doğası gerek tarihi yüzüyle gerekse de lojistik konumuyla farklı bir mekân.
Her ne kadar Burj Al Babas adlı projesiyle çok kötü bir sınav vermiş olsa da halen bakir ve gelişime açık. Yaylalarımızın ne devlet tarafından ne de kullanıcı hak sahipleri tarafından gereken değeri hiçbir zaman görmediğine inanıyorum. Dolayasıyla her iki tarafta sabıkalı. Göllü Ören ve Yaylabeli konusunun 2013 yılından beri dillendirildiği söyleniyor ki, bende bu işin çok daha önceden planlandığı konusunda şüphe duymuyorum.
Peki yaylalar turizme açılmalı? Bence sınırlı sayıda olmak kaydıyla, bir master plan kapsamında, çok net ve keskin kurallar üzerinde açılabilir. Bunun kimseye bir zararı olmaz. Ama ülkemizde maalesef bunun iyi bir örneği yok. Parasızlık ve para hırsı yiğitliği bozar! Dolayısıyla korkumuz yaylalarımızın siyasete ve ranta kurban gitmesidir. At Yaylası demişken bir parantez açalım. Adındaki ve tarihsel geçmişindeki izleri sebebiyle At Yaylasında neden bir hara kurulmaz? Kaymak ve Tarhana peşinde koşan ticaret odamız neden daha büyük düşünmez? Hem de at spermlerinin milyon liralarla karşılık bulduğu bir dönemde. Hem de Tarım ve Orman Bakanlığı ve TİGEM de Bolu tarihinin en güçlü olduğumuz bir dönemde.
Diğer bir haber; Karacasu’nun Termal Turizm Merkezi kapsamından çıkarıldığı ve Bolu Köroğlu Dağı Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi’nin sınırlarının değiştiği yönündeki Cumhurbaşkanlığı kararnamesi oldu. Bir ihtimal Karacasu’da Köroğlu Turizm gelişim merkezine dahil edilmiş olabilir. Ya da Karacasu için farklı bir plan karşımıza çıkabilir.
Daha önce birkaç kez dile getirmiştim. Karacasu harika bir belde haline gelebilir. Her ne kadar tahribat olsa da halen ciddi bir değişim şansı var. Turizmci ve BTSO Meclis Başkanı Halit Ergül abimiz bir plan hazırlatmış. O plan biraz daha post modern bir şekle sokularak uygulanabilir. Karacasu’yu gerçekten çok farklı bir noktaya taşır bu da Bolu’nun marka değerini daha da yükseltir. Karacasu’nun gerçekten iyi bir şansı var. Ürün var, pazar hazır, sadece ambalajı değiştirmekte iş.
Sadede gelecek olursak, Bolu kamuoyu olarak ilimizi ilgilendiren son Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle ilgili Sayın Bakan Yardımcımızdan, Sayın Milletvekillerimizden birinci dereceden, Sayın Ak Parti İl Başkanımızda, Sayın İl Genel Meclisi Başkanımızdan ikinci dereceden, Bolu kamuoyu olarak bir açıklama bekliyoruz.