Bolu’nun son zamanlardaki en dikkat çekici etkinliklerinden biri olan “Bolu’yu Seviyorum Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı” lansman toplantısı, daha başlamadan sosyal medyada alay konusu oldu. Sebep mi? Yardım amaçlı düzenlenen bu toplantıya sadece smokin ve takım elbise giyenlerin katılabilmesi!
Bir sosyal yardımlaşma etkinliğinde, katılımcılardan yardımdan önce şıklık beklenmesi, Nasrettin Hoca’nın ünlü “Ye Kürküm Ye” fıkrasını anımsatıyor. Hoca’nın kürküyle düğüne gösterişli bir şekilde giriş yapması gibi, bu toplantıda da yardımı sadece “smokinli beyefendiler” ve “şık hanımefendiler” yapabilecek. Kıyafeti uygun olmayanın, yardıma gönlü ne kadar açık olursa olsun, kapıda kalacağı anlaşılıyor. Bolu halkı arasında bu duruma dair yorumlar hızla yayılıyor; “Smokinim yok, ben de yardıma muhtaç olsam ne olur?” esprileri dolaşmaya başlamış bile.
Sosyal medya ise daha da yaratıcı; bir kullanıcı “Acaba yardım etmek için takım elbisemin markası da önemli mi?” diye soruyor. Bir diğer kullanıcı, “Smokinim yok ama elimdeki son parayı bağışlamaya hazırım. Gelirsem beni araya alır mısınız?” şeklinde ironik bir çıkış yapıyor.
Bu şıklık yarışına dönüşen yardım gecesi, Nasrettin Hoca’nın ‘Ye Kürküm Ye’ fıkrasının günümüzde hala geçerli olduğunu kanıtlar nitelikte. Bolu’nun cömert insanları, giysileriyle yardımlaşmanın önünde bir engel olmaması gerektiğini savunurken, organizatörler ise ciddi bir duruş sergileyerek etkinliğe ancak davete uygun kıyafetle katılabileceklerini hatırlatıyor.
İşin aslına bakılırsa, Bolu’daki bu ‘yardım lansmanı’, samimiyetin kıyafet kodlarına takılmayacağına inananlar için oldukça düşündürücü. Yardım etmek isteyen birçok kişi bu duruma haklı bir tepki gösterirken, akıllara şu soru takılıyor: Gerçekten önemli olan ne, insanın cömertliği mi yoksa kıyafetinin şıklığı mı?
Sonuç olarak, “Smokin giymeyen yardım edemez” anlayışıyla yapılan bu etkinlik, Nasrettin Hoca’nın o meşhur sözüyle yankılanıyor: “Ye kürküm ye!” Ancak görünen o ki, Bolu’da şimdilik kürksüzlerin karnı tok!
