Duayen gazeteci Muharrem Demirel Bolu Belediyesinin yapmış olduğu hatalı işlerle ilgili bir yazı kaleme alarak sosyal medya hesabından paylaştı. Yazı şöyle;
Kaldırımlara veya yollara döşenen taşlar ile ilgili pek çok yazı yazdım.
Daha önceki dönemde de yazmış
Ve
Etkili ve yetkili konumda olanlara, ‘ İmkânlarımız çok şükür var, daha iyi işler yapılabilir’ demiş idim.
***
Yazdıklarımdan, şehrimizin güney kısmında bulunan, Belediye ve İl Özel İdaresinin, kum ve çakıl ocaklarından çıkartılan malzeme utandı.
Çıkan bu malzemelerin üzerine döşenen, çimento, karo taşları utandı.
Kum ve çakıl etme etmek için ormanlardan kesilen ağaçlar, dımdızlak kalan doğa utandı.
Bu malzemeleri taşıyan, kepçeler, dozerler, kamyonlar, yollar
Ve
Bu araçların içine konulan akaryakıt, araçları kullananların da, emeklerinin karşılığında almış oldukları maaşları utandı,
‘BOLU’ YU SEVİYORUM’ logosu da utandı.
Lakin
Bu döşeme işini haldur huldur yapanlar da, yaptıranlar da; işin karo taşı döşeme noktasına gelinceye kadar, nelerin feda edildiğini anlayıp, utanmadı…
***
Yahu muhteremler!
İyisi daha iyisi olsun diyerek, sıfırdan kaldırım yapıyorsunuz, zaman ve para harcamanıza rağmen, attığınız taş, ürküttüğünüz kurbağaya değmiyor.
En son Atatürk Bulvarının oraya yapılan göbek nedeni ile İpek Kırtasiye ve Bahçelievler Polis Karakolu çevresine yapılan kaldırım çalışmalarına bizzat şahit oldum.
Karo taşlarını kesme makinesi var.
Afganlı kardeşimiz, güya kesiyor
Ama
Kenar boşluklarını hesap ederek kesmesi gerekirken, göz kararı ile kesiyor, ölçüyü tutturamıyor.
Boş alanları ise daha önceki çalışmalarda logar, telefon, gaz kapaklarının çevresi nasıl çimento ile doldurulduysa yine, çimento ile dolduruyor.
İşin kolayına kaçıyor.
Bu defa da, ‘İyi bir ustanın eline düşemedim’, diyen, KESME MAKİNESİ utanıyor.
***
Madem yapılan tüm ikazlara rağmen, başkalarının kafalarını değiştiremiyorum.
O zaman ne yapacağım?
Kendi kafamı da değiştiremeyeceğime göre, yolumu değiştireceğim.
YaniSinir olmamak için mecbur kalmadıkça, yeni yapılan kaldırımlardan, yollardan yürümeyeceğim.
***
‘Hoca sen de amma incecisin, sen hakikaten hastasın’ diye düşünebilirsiniz
Olabilir miyim?
Tabi ki olabilirim.
Bu kadar yazı yazdım, pek çok insana, ‘BAKMAK başkadır GÖRMEK başkadır’ dedim, ‘Çalışmaları bizzat yerinde görünüz’ dedim.
Gezmişler midir?
Mutlaka gezmişlerdir.
Eğer buna rağmen yapılanlara ‘Bundan iyisi Şam’da kayısı’ diyorlarsa,
Çalışmalarda hiçbir şey değişmeden aynen devam ediyorsa,
Ben gerçekten hastayım; sağlık ve afiyet için dualarınızı bekliyorum efendim. 17.11.2021 Muharrem Demirel
