Üniversite-sanayi iş birliğine katkı sunmak için Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi (BAİBÜ) tarafından yürütülen proje kapsamında, sanayi işletmelerince hayata geçirilebilecek projelerin yer aldığı bir tez havuzunun oluşturulabilmesi amacıyla, akademisyenleri, kamu yöneticilerini ve sanayicileri bir araya getiren önemli bir toplantı düzenlendi.
Bolu Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıya; Rektör Prof. Dr. Mustafa Alişarlı, Ar-Ge’den sorumlu Rektör Yardımcısı ve Proje Koordinatörü Prof. Dr. Kamil Gürel, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Samettin Gündüz, Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Türker Ateş, Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Aydoğan Tekin, Bolu Ticaret İl Müdürü Ersin Terzi, Bolu Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Ali Gülen, KOSGEB Bolu Müdürü Abdurrahman Usta, Organize Sanayi Bölge Müdürü Mustafa Gülen,
Toplantının açılış konuşmasını yapan BTSO Başkanı Türker Ateş, “Ülkenin geleceği üretmekten geçiyor. Biz eğer ekonomide dünyanın ilk 10 ülkesi arasına gireceksek, üretmekten vazgeçmemeliyiz. Ama üretirken de stratejik, teknolojik, katma değeri yüksek ürünler üretmek zorundayız.” dedi.
İşletmelerin, inovasyon ve Ar-Ge konusunda hizmet alma zorunlulukları olabileceğini vurgulayan Ateş, “Bu hizmeti de bilimden, ilimden anlayan, sektörlerden anlayan, duayen kişilerden almak durumundayız. Bu konuda çok değerli bir üniversitemiz ve akademisyenler var. Yaklaşık 465 sanayi firmamız var ve buralarda yaklaşık 25 bin personel çalışıyor. Bolu’da sanayi gelişmekte ve yol almakta. Bu kapsamda da yeni organize sanayi alanları açmak zorundayız.” diye konuştu.
“ŞU ANDA TEKNOKENT’TEKİ BÜTÜN OFİSLER DOLU”
BAİBÜ ve BTSO çalışmaları neticesinde Bolu’ya TEKNOKENT kurulduğunu anlatan Ateş, “Şu anda TEKNOKENT’te yer yok. Ofislerimiz tamamen doldu hatta bazı ofisleri 2’ye, 3’e bölme ihtimalimiz de var. TEKNOKENT’in niteliğini ve niceliğini artırmak için uğraşıyoruz. Yaşayan bir işletme oldu ve işletmelerimiz TEKNOKENT’ten memnun. Buradaki başarılı ortamı izleyip görmenizde de fayda var. Bu nedenle herkesi TEKNOKENT’e davet ediyoruz.” dedi.
REKTÖR ALİŞARLI: “ÜNİVERSİTE OLARAK ÜRETİM VE GELİŞTİRMEYE YÖNELİK ÇALIŞMALAR DA YAPIYORUZ”
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı ise, üniversitelerin asli görevlerinin yanı sıra üretim ve geliştirmeyle ilgili çalışmalar da yaptıklarını anlatarak, özetle “Göreve başladığımızda üniversitenin kamu, toplum ve kurumlar nezdinde algısına yönelik bir anket yaptırdık ve aynı zamanda kendimiz de sahaya çıktık. Firmalarla görüştük, sizleri üniversitemize davet ettik. TÜBİTAK’ı davet ettik; sanayi ile ilgili projelerimizi karşılıklı olarak paylaştık. Biz hangi destekleri verebiliriz, hepsini konuştuk. Üniversitenin sanayiye dokunur hangi projesi varsa hep sizlere geldik. Birçoğunuz bizlere maddi destek de verdiniz. Örneğin gençlerimizin yürüttüğü Ayvaz projesi var; onları kimse geri çevirmedi. Hep destek olundu. Üniversitemizde önemli bir kariyer fuarı düzenledik. Bizi yine yalnız bırakmadınız ve dolu dolu bir kariyer fuarına imza attık. Velhasıl yapacağımız birçok faaliyeti, hep şehrimizle konuşarak yapmaya çalıştık. Hiçbir zaman uzak kalmadık sizlerden. Bizim kapılarımız sizlere her zaman açık oldu.” ifadelerini kullandı.
“İŞ YERİNDE EĞİTİM MODELİMİZ BAŞARILI OLDU”
Üniversite-sanayi iş birliği çalışmalarını geliştirmek amacıyla yaptıkları faaliyetlerden örnekler sunan Rektör Alişarlı, özetle “Bolu Meslek Yüksekokulu’nu ikiye böldük ve teknik bilimler kısmını sanayiye taşıdık. Orada 3+1 eğitim yapıyoruz yani iş yerinde eğitim modelini uyguluyoruz. Öğrencilerimiz son dönemlerini sanayiciyle beraber tecrübe ediyorlar. Hem öğrencilerle hem firmalarla memnuniyet anketi yapıyoruz. Hiçbir şikâyet almadık. Bu uygulamayı 7+1 olarak lisans eğitiminde uygulamaya başladık. Uyguladığımız bu sistemden verim alındığı, sanayinin kalifiye eleman ihtiyacı giderilmeye çalışıldığı ve başarılı olduğu için çok mutluyuz. YÖK şimdi bu modelin başarısından dolayı iş yeri eğitimini daha da artıracak 2+2 ve 6+2 modelleri üzerinde çalışmalar yürütüyor.” şeklinde konuştu.
“SANAYİNİN TALEPLERİ BİR HAVUZDA TOPLANSIN, ÜNİVERSİTE BİLİMSEL DESTEK VERSİN”
Rektör Alişarlı, özetle “Ticaret Odamızın belli görevleri var. Firmalar arasındaki ikili iş birliklerini, dostluklarını, muhabbetlerini geliştirmek; bu sayede de hem firmaları hem ülke menfaatlerini koruyarak ekonomi ve sanayiye katkı yapmak. Üniversitenin de birçok görevi var. Burada bilginin kaynağı üniversite ise, bundan faydalanmak gerekiyor. Biz sadece sanayicimize kapımızı açmadık. Aynı zamanda tüm resmi kurumlara hem destek veriyoruz hem de onlardan destek alıyoruz. Bize bir talep olduğunda eğer destek olabiliyorsak, bunu hemen yapıyoruz. Eğer çevre üniversiteler destek verebiliyorsa, onları davet ediyoruz. Biz her zaman bu şekilde çalıştık. Çok değerli akademisyenlerimiz ve bu hocalarımızın doktora ve yüksek lisans öğrencileri var. Biz diyoruz ki, sanayinin gelişmesini arzu ettiği bir konu varsa ve bu alanda çalışan bir hocamız varsa, bu çalışma konusu olsun. Böylece sanayiye Ar-Ge projeleri yapılmış olur ve bilimsel desteği üniversite vermiş olur. Sanayinin talepleri bu havuzda toplansın ve ilgili hocaları, öğrencileri, sanayicileri bir araya getirsin. Bu şekilde bir gelişme sağlansın istiyoruz.” görüşlerini dile getirdi.
“HER TÜRLÜ ELEŞTİRİYE VE KATKIYA, KAPIMIZ VE GÖNLÜMÜZ HER ZAMAN AÇIK”
27 Kasım 2022 tarihinde Üniversitemizin YÖK Kalite Kurulu’nun akreditasyon değerlendirmesinden geçeceğini hatırlatan Rektör Alişarlı, özetle “Aylardır Kâmil hocanın başkanlığında bir ekiple üniversitemiz buna hazırlanıyor. Ekip olarak çok emek veriyorlar. Bizim muradımız şu: Eğer bu değerlendirmeden başarıyla geçersek, ÖSYM kılavuzunda Kalite Kurulundan akredite olmuş bir üniversite durumuna geçeceğiz. Hocalarıma hep bunu anlatıyorum. Bunu başardığımız zaman bundan hem öğretim üyeleri hem öğrencilerin anne babaları hem de şehir faydalı çıkacak. Akreditasyon sağlarsak başvuru yüzdelik dilimlerini aşağı çekeceğiz. Yani 200 binin altındaki öğrencileri alacağız. Hatırlarsınız, Üniversitemizde çok sayıda yüksekokul vardı, biz hepsini fakülteye dönüştürdük. Doluluk oranları yüzde 78 ile 82 arasındaydı; şu an yüzde 98’lerde. Oranları bu sayede artırdık. Öğrenciler, yüksekokula gelmiyordu ama fakülteye geliyor. Aynı şekilde başarılı öğrencileri üniversitemize çekersek, hocaları daha iyi anlayabilecek öğrenciler olacak. Eğitim seviyesi ve kalitesi iyi olan öğrenci, sorunsuz bir öğrencidir. Hem şehir için hem üniversite için. Bunların hepsi birer fayda. Bu nedenle değerli yatırımcılardan bu sesimize kulak vermesini istiyoruz. Asli görevlerimizi yerine getirip sizlere de her zaman ışık tutarız. Kapımız sizlere her zaman açık. Açık Kapı görüşmelerimiz de başladı. Çarşamba günleri 15.00-17.00 arasını akademik ve idari personele, 17.00-19.00 arasını öğrenci ve halka ayırdık. Her türlü eleştiriye ve katkıya, kapımız ve gönlümüz her zaman açık.” değerlendirmesinde bulundu.
PROF. DR. KÂMİL GÜREL, SANAYİ TEZ HAVUZU PROJESİ HAKKINDA BİLGİ VERDİ
Açılış konuşmalarının ardından Ar-Ge’den Sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kâmil Gürel, BAİBÜ üniversite sanayi iş birliği imkanlarını artırma ve Sanayi Tez Havuzu arama toplantısının önemi ve kapsamı hakkında bir sunum gerçekleştirdi. Gürel, sunumunda, üniversitemizdeki araştırma ve geliştirme yapılanması, Ar-Ge birimlerinin çalışmaları, sanayi kuruluşlarının beklentisi, üniversitemizin Ar-Ge’deki güçlü ve zayıf yanları, fırsat ve tehditlerin kısa analizi ve doktora tez havuzu projesi hakkında katılımcılara ayrıntılı bilgi verdi.
Prof. Dr. Gürel, özetle “Teknoloji Transfer Merkezimiz, Proje Destek Ofisimizle, Teknokent ve Teknoloji Transfer Ofislerimizde sanayi iş birliklerinde birlikte çalışmaktadırlar. Ayrıca üniversitemiz Kalite Komisyonuna bağlı olarak çalışan bir ihtisas komisyonu gibi görev yapan Kalite Ar-Ge Alt Komisyonumuz tüm bu koordinasyonu sağlamakta, faaliyetlerin izlenmesi ve iyileştirilmesinde görev almaktadır. Üniversitemiz ve Ticaret ve Sanayi Odası’nın iştiraki olduğu Bolu Sanayi Geliştirme Bölgesi diğer adıyla TEKNOKENT, bünyesindeki şirketlere rekabet ve iş gücü sağlamak, üniversite araştırmacıları ve iş birlikçileri ile teknoloji transferi ortamı yaratmak, araştırmacıların bölgesel sanayi ve imkanları birlikte paylaşmasını sağlamak amacıyla kurulmuştur. TEKNOKENT’te yer alan firmalara mevzuat gereği KDV istisnası uygulanmakta, temel bilimler mezunu olanlara firmalarda görev aldıklarında asgari ücret kadar destek olunmaktadır.” diye konuştu.
“ÜNİVERSİTE İÇİ VE DIŞI TOPLAM 51 MİLYONU GEÇEN BİR BÜTÇEYLE 450’DEN FAZLA PROJE ÜNİVERSİTEMİZ TARAFINDAN ÜRETİLMİŞTİR”
TEKNOKENT ve TTMER’in 5 yıllık performanslarını değerlendiren Prof. Dr. Gürel, özetle “TEKNOKENT’teki şirket sayısı 35’i geçmiş olup doluluk oranı yüzde 99’u bulmuştur. 8 adet öğretim üyesi iştirakli şirket bulunmaktadır. Teknoloji Transfer Merkezimiz ise, son 5 yılda toplam 110 adet danışmanlığa aracılık etmiş, 26 adet patent başvurusunu sağlamıştır. Bunlardan 3’ü uluslararası, 4’ü ulusal olmak üzere 7 adet kabul edilmiş üniversitemiz adresli patentimiz bulunmaktadır. Son 5 yılda üniversite içi ve dışı kaynaklı toplam 51 milyonu geçen bir bütçeyle 450’den fazla projenin üniversitemiz tarafından üretildiği görülmektedir.” vurgusu yaptı.
“ARAŞTIRMALARIMIZDA STRATEJİK HEDEFLERİMİZ BELİRLENDİKTEN SONRAKİ SÜREÇLER VE HEDEFLERE ULAŞMA SANAYİCİLERİN BEKLENTİLERİNİ ÖLÇEREK DE DEĞERLENDİRİLMEKTEDİR”
“Üniversitemize verilen görevlerinden biri Ar-Ge çalışmaları ve sanayi ile iş birliği çalışmaları yapmaktır.” diyen Prof. Dr. Gürel, özetle “Ayrıca BM sürdürülebilir kalkınma amaçlarında yer alan eğitimden sanayiye, iklim eyleminden sudaki ve karadaki yaşama kadar birçok uluslararası hedefleri gözeterek ve Yükseköğretim Kurulu, Bakanlıklar, yükseköğretim alanındaki ve sanayi sektöründeki diğer beklentileri dikkate alarak 1500’den fazla akademisyenimiz, 16 fakültemiz, 19 uygulama araştırma merkezimiz, sağlanan iç ve dış kaynaklarla Araştırma ve geliştirme alanındaki beklenti ve ihtiyacı analiz ediyor, bu ihtiyaçlara göre oluşturulmuş misyon, vizyon ve politikalar üzerinden Ar-Ge’de amaçlarımız belirliyoruz. Stratejik hedefler belirlendikten sonra Araştırma merkezlerimiz ve akademisyenlerimizle Ar-Ge süreçleri hayata geçirilmekte ve ortaya çıkan sonuçlar bazı mevzuat gereği raporlar yanında sanayicilerin beklentilerini ölçerek de değerlendirilmektedir. Bu değerlendirmeler sonrasında baştaki hedeflere ulaşmamız ve süreçler kontrol edilmektedir. Tüm bunların içinde sanayici beklentileri de çok önemli yer tutmaktadır. Hatırlarsınız, üniversitemizi ziyaretinde TÜBİTAK Başkanımız Sayın Hasan Mandal, ‘Artık üniversite raflarında kalacak araştırmalar değil, bizzat topluma ve sanayiye dokunacak sonuçları olan çalışmalar bekliyoruz’ diye vurgularını yapmışlardı.” ifadelerini kullandı.
“ÜNİVERSİTEMİZ AKADEMİK BİRİMLERİYLE ÜRETİLEN PROJE SAYISI VE DESTEKLERİYLE GÜÇLÜ BİR POZİSYONDA”
Prof. Dr. Gürel, konuşmasında özetle “Üniversitemizin 30’uncu yılındaki Ar-Ge süreçlerine katılan 1500’den fazla akademisyen, 16 fakülte, 1 lisansüstü eğitim enstitüsü, Teknokent, TTMER, PDO gibi birimleriyle üretilen proje sayısı ve destekleriyle güçlü bir pozisyonu olduğu; bunun yanı sıra üniversite sanayi iş birliği sayısında, dışarıya verilen ölçüm ve analizlerde iyileştirmeler gerektiği SWOT analizimizde gösterilmektedir. Bazı sanayi kuruluşlarının kendi Ar-Ge laboratuvarları olması, iş birliği yapıldığı zaman bir fırsata, iş birliği yapılamadığı zaman karşılıklı olarak birer tehdite dönüşebilmektedir. KOSGEB destekleri de faydalanılması gereken fırsatlardan biridir.” ifadelerine de yer verdi.
“SANAYİ SORUNLARI-DOKTORA TEZ HAVUZLARI PROJESİNİN İŞLEYİŞİ ŞU ŞEKİLDE PLANLANMIŞTIR”
Prof. Dr. Gürel ‘Bölgedeki sanayici sorunlarımıza yönelik daha fazla araştırma ve tez projesi üretilmesi için en önemli risklerden biri olan ‘doktora tez sürelerinin bir yılı aşması’ için bu süreyi bekleyebilecek ve fayda oranı yüksek çalışma konularının seçilmesi, daha hızlı süreçler için diğer işbirliği yöntemleri sağlamayı planladık. Sanayicilerimizin bürokratik süreçlerde zaman kaybetmemesi için TTMER ve PDO birimlerimizin iş birliği talebinde bulunan sanayicilerimizle birebir görüşmeler yaparak süreçleri hızlandıracaklardır. Ayrıca sanayi sorunları için yapılacak çalışmalarda gerekli finansmanın başlangıçta bir kısmı BAP, bir kısmı KOSGEB’ten karşılanarak bu sorunlara yönelik çözüm üretme kapasitemizi de sanayicilerimize göstermek istiyoruz. Sanayi kuruluşlarının sorun olarak belirttiği başlıkların bir havuzda toplanarak, doktora öğrencileri ve danışmanlarının bu havuzdan araştırma konusu seçmeleri teşvik edilecek, bu başlıklara yönelik dünyada yapılanlar ve yapılması halinde ortaya çıkacak fayda, yapılabilme kapasitesi analiz edildikten sonra tez çalışması süreci de sanayicilerimizle iş birliğinde yürütülecektir.’ dedi.
Prof. Dr. Kamil Gürel’in sunumunun sonunda işbirliği isteyen sanayi kuruluşları için başvuru linkine ulaşım sağlayan barkod yansıtılarak cep telefonlarından bu linkteki işbirliği formunun doldurulması istendi.
KOSGEB BOLU İL MÜDÜRÜ USTA, AR-GE, ÜR-GE VE İNOVASYON DESTEK PROGRAMI’NI ANLATTI
KOSGEB Bolu İl Müdürü Abdurrahman Usta, yaptığı konuşmada “Çok uzun yıllardır sahada, kamu-üniversite-sanayi iş birliğine ilişkin çalışmalar yaptık. Kamu-üniversite-sanayi iş birliği çalışmalarında en önemli alanlardan biri Ar-Ge olmasına rağmen yapılan Ar-Ge çalışmaları henüz maalesef beklediğimiz düzeyde değil. KOSGEB olarak bu noktada, ‘Ar-Ge, Ür-Ge ve İnovasyon Destek Programı’mız var. Maalesef en az başvuru aldığımız destek programlarından biri bu. Ama özellikle son yıllarda 3-4 katına ulaşan bir başvuru artışı var. İşletme ve sanayilerde Ar-Ge kültürünün mutlaka gelişmesi gerekiyor. Özellikle Ar-Ge’ye yapılan yatırımların gereksiz olduğu anlayışını mutlaka değiştirmemiz lazım. Bu, boşa harcanan bir zaman değil. Yapılan tüm Ar-Ge çalışmaları başarılı olacak diye bir şey yok. Öncelikle bunun farkında olmamız lazım.” değerlendirmesini yaptı.
“ÖZELLİKLE YERLİ OTOMOBİLLE İLGİLİ PİL BATARYA TEKNOLOJİSİ, AKÜMÜLATÖR VE PİL İMALATI KONUSUNDAKİ ÜR-GE ÇAĞRISI BAŞVURULARI DEVAM EDİYOR”
Ar-Ge, Ür-Ge ve İnovasyon Destek Programı hakkında bilgi veren Usta, özetle “Destek tutarı 750 binden 1 milyon 250 bine çıktı. Uzun zamandır uyguladığımız bir destek programı. Ürün geliştirme ve Ar-Ge olarak iki farklı boyutta veriliyor. Sene boyu açık bir Ar-Ge ve inovasyon destek programımız var. Bir de çağrı esaslı Ür-Ge destek programımız var. Bu programlarımıza, girişimciler ve KOBİ’ler başvurabilir. Bu programda süremiz en az 8 ay ve en fazla 24 ay. Kurul kararı ile bu süre uzatılabiliyor. Ar-Ge, Ür-Ge ve İnovasyon Destek Programları, prototip ürünün ortaya çıkması aşaması için verdiğimiz destekler. Prototiplerin seri üretimine yönelik olan destek programı, KOBİ Teknoyatırım Destek Programımız. Çağrı esaslı programlarda destek üst limiti 6 milyon. Bu başkanlık ve bakanlığımızın belirli konularda çağrıları belirlemesi ve bu konularda yapılan başvurularla ilgili. Şu anda açık bir çağrımız var. İki farklı sektörde, özellikle son dönemde gündemde olan yerli otomotivle ilgili pil batarya teknolojisi, akümülatör ve pil imalatı konusunda bir Ür-Ge çağrısına çıkıldı. Bunun başvuruları devam etmekte.” diye konuştu.
PROF. DR. ÖMER ÖZYURT: “BU PROJEYLE, KAZAN-KAZAN MODELİ OLUŞACAK”
Üniversitemiz Kalite Ar-Ge Komisyon Başkanı ve Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Özyurt ise, bu toplantının hem üniversiteye hem Bolu sanayisine faydalı iş birlikleri oluşturmasını temenni ederek, özetle “Üniversitemiz sadece bacası tüten sanayiye değil, şehrimizdeki bacasız sanayi de insan kaynağı sağlayarak katkı sunuyor. Bugünkü toplantı amacına ulaşırsa, kazan-kazan modelini oluşturmuş olacağız. Firmalarınızda çalışan öğrencilerimizin lisansüstü çalışmaları bir projede oluşturacaktır. Bu proje kapsamında tezlerin üretilmesiyle bizler akademik çıktılar kazanırken, sizler de Ar-Ge, Ür-Ge, inovasyon tarzı kazanımlar elde edeceksiniz.” dedi.
“BİR ÇALIŞMA KONSEYİ KURULABİLİR”
Kalite süreçlerinde Ar-Ge Alt Komisyonu olarak bu konu üzerinde çalışmalar yaptıklarını anlatan Prof. Dr. Özyurt, özetle “Bugünkü çalışma, Ar-Ge kısmının gelişmesi için son derece önemli. Kapılarımızı açmakla beraber sizlerle kucaklaşmak da istiyoruz. Bu çalışmanın ürünlerini getirebilmesi için Ticaret ve Sanayi Odası’ndan, Organize Sanayi Bölgesi’nden, KOSGEB’den ve üniversitemiz Ar-Ge Alt Komisyonu’ndan üyelerle bir çalışma konseyi kurabiliriz. Bu konsey, tez havuzunu hazırlama konusunda firmaların geri dönüşlerini de değerlendirerek somut çıktılar elde edebilir.” diye konuştu.
Toplantı, akademisyen ve sanayicilerin görüşlerinin alınması ve soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.